Türkiye’de hisse senedi ağırlıklı yatırım fonlarına tanınan stopaj vergisi muafiyetinin kaldırılması planı, toplamda yaklaşık 71 milyar TL’lik (2,1 milyar dolar) varlığı yöneten 84 fonu etkileyecek. Bloomberg tarafından incelenen etki analizine göre düzenleme, bireysel yatırımcıların uzun vadeli hisse yatırımlarını teşvik etmek amacıyla getirilen istisnanın kapsamını daraltacak.
Bir Yıllık Muafiyet Kalkıyor
Meclis’e Cuma günü sunulan AK Parti teklifine göre, yerli hisse senedi ağırlıklı yatırım fonlarında bir yıldan uzun süre tutulan paylardan elde edilen kazançlara uygulanan stopaj istisnası sona erecek. Yetkililer, mevcut sistemin “uzun vadeli yatırımı teşvik” amacının dışına çıkarak bazı yatırımcılar tarafından “vergi planlaması” aracı haline geldiğini belirtiyor.
Yeni düzenleme kapsamında, sadece nitelikli yatırımcılara sunulan, Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nda (TEFAS) işlem görmeyen ve portföy sınırlamalarına tabi olmayan fonlar bu muafiyeti kaybedecek. Diğer hisse ağırlıklı fonlar ise mevcut vergi avantajından yararlanmaya devam edecek.
BES Katkı Oranı Cumhurbaşkanı Yetkisine Geçiyor
Teklif, ayrıca Cumhurbaşkanı’na bireysel emeklilik sistemi (BES) için devlet katkı oranını %0 ile %50 arasında belirleme yetkisi veriyor. Mevcut oranın %30 olduğu dikkate alındığında, olası değişiklik 2026 yılı için öngörülen 132 milyar TL’lik katkı havuzunu doğrudan etkileyecek. Yalnızca %1’lik bir değişim bile yaklaşık 4,5 milyar TL’lik kaynağın yönünü değiştirebilecek.
İstihdam Teşviklerinde Daralma Bekleniyor
Tasarıya göre, uzun vadeli sigorta kollarında işveren primi oranının 1 puan artırılması, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasında uygulanan 4 puanlık işveren indirimini 2 puana düşürülmesi ve genç girişimcilere verilen teşviklerin kaldırılması öngörülüyor. Bu adımların kamu maliyesine toplam 220 milyar TL civarında ek yük getireceği hesaplanıyor.
Fon Sektöründe Yeni Dönem
Fon yöneticileri, düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde özellikle yüksek varlıklı yatırımcıların daha likit veya vergi avantajı olan alternatif ürünlere yönelebileceğini belirtiyor. Piyasada, bu adımın fon piyasasında kısa vadeli dalgalanmalara neden olabileceği ancak uzun vadede vergi adaletini güçlendireceği görüşü öne çıkıyor.
