Nagihan KALSIN
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ABD Baş-kanı Donald Trump döne-minde artan gümrük tarifeleri gibi uygulamaların küresel düzeyde be-lirsizlik oluşturduğunu, böyle dö-nemlerin otomatik pilotta yöneti-lemeyeceğini, gelişmeleri sıkı bir şekilde izleyeceklerini ve gerek-li tedbirleri de zamanında devreye koyan bir yaklaşım içinde olacakla-rını söyledi.
Her yıl 3 yıllık perspektifte yeni-den ele alınarak eylül ayında gün-cellenen, Orta Vadeli Program’ın OVP ana çerçevesinin korunacağı-nı vurgulayan Yılmaz, “Temel ön-celiğimiz enflasyonu düşürmek, dengeli bir büyüme içinde istihda-mımızı, üretimimizi, ihracatımı-zı sürdürmek, depremin yaralarını sarmak, diğer taraftan da toplumu-muz için kalıcı sosyal refah üret-mek. Bu ana çerçeve devam ede-cek” dedi.
Yılmaz ve beraberinde-ki bakanlar, Giresun’da düzenlenen Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planı ile Ekonomi Koordi-nasyon Kurulu (EKK) toplantıları-nın ardından gazetecilerle bir ara-ya gelerek gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Yılmaz, bu yıl eylül ayında OVP’nin güncelleneceği-ni belirterek, “Bu süreç Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu gereği yürütülen olağan bir uygulamadır. Program üç yıllık perspektifle her yıl yeniden ele alınıyor. Bu yıl da dış dünya ve yurt içindeki gelişmeler ışığında program gözden geçirile-cek” açıklamasını yaptı.
Temel çerçeve korunacak OVP kapsamında bütçe büyük-lüklerinin de her yılın koşullarına göre revize edildiğini dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: “Önemli olan programımızın genel çerçeve-sidir, ana mantığıdır, yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda herhangi bir deği-şiklik söz konusu değil, yani prog-ramımızın temel çerçevesi yine ko-runacak. Nedir bu temel çerçeve? Temel önceliğimiz enflasyonu dü-şürmek, dengeli bir büyüme içinde istihdamımızı, üretimimizi, ihra-catımızı sürdürmek, depremin ya-ralarını sarmak, diğer taraftan da toplumumuz için kalıcı sosyal re-fah üretmek.”
Yılmaz, ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde yeni-den başlattığı ticaret savaşlarına da değindi. Artan gümrük tarife-lerinin küresel düzeyde belirsizlik oluşturduğunu ifade eden Yılmaz, “Böyle dönemlerde ekonomi yö-netimi olarak otomatik pilota bağlı bir anlayışla değil, gelişmeleri sıkı bir şekilde takip edip gerekli ted-birleri de zamanında devreye ko-yan bir yaklaşım içinde olacağız.
Ama burada bir yine artı tarafımız, bizim iç pazarımız büyük, yani nis-peten iç pazar ağırlıklı bir yapıya sahip olduğumuzu söyleyebiliriz, bu da gelen etkileri sınırlayıcı bir yapı teşkil ediyor. Bu şartlar altın-da petrolün, diğer emtia fiyatları-nın gerileyeğini gözlemliyoruz. Bu konularda ithalatçı bir ülke oldu-ğumuz için bu alanlardaki fiyat dü-şüşleri lehimize bir görünüm arz ediyor diyebiliriz.”
Kısa vadeli dalgalanma etkilemez
Mehmet Şimşek fiyat istikrarı, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşümle birlikte doğrudan yatırımların artacağı kanısında olduklarının altını çizdi. Şimşek, “Kısa vadeli piyasa dalgalanmalarının bu noktada etkili olmayacağını düşünüyoruz” dedi.
Yurtiçi finansal piyasalar ve küresel ekonomide son dönemde yaşanan gelişmelerin program hedeflerine kalıcı etkilerini analiz etmek için erken olduğunu dile getiren Şimşek, “Net etkiye baktığımızda enflasyonun tahmin patikası içinde kalmasını öngörüyoruz. Enflasyon beklentilerinde geçici bir bozulma oldu, bu bir risk faktörü. Ancak finansal koşulların sıkılaşması talep kaynaklı enflasyona olumlu etki sağlayacak. En önemlisi, petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarında çok ciddi gerileme yaşandı. Eğer fiyatlar bu seviyelerde kalırsa bu durumun dezenflasyonist etkisi olacak” diye konuştu.
Enflasyon tahmin aralığında gerçekleşir
Türk Lirası’nda sınırlı bir değer kaybı olduğunu, talep koşullarının çok güçlü olmaması sebebiyle kur geçişkenliğinin zayıf olmasını beklediklerini kaydeden Şimşek, “Bütün etkileri değerlendirdiğimizde enflasyonun Merkez Bankası’nın tahmin aralığında gerçekleşme ihtimali son derece yüksek. Cari denge açısından net etkinin olumlu olabileceğini öngörüyoruz” açıklamasını yaptı.
OVP portföy yatırımlarına dayalı değil
Fiyat istikrarı, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşümle birlikte doğrudan yatırımların artacağı kanısında olduklarına işaret eden Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kısa vadeli piyasa dalgalanmalarının bu noktada etkili olmayacağını düşünüyoruz. İç veya dış şoklar ortaya çıktığında portföy yatırımları azalabiliyor.
Bu durum sadece Türkiye için geçerli değil, diğer ülkeler için de söz konusu. Bu program portföy yatırımlarına dayalı değil. Türkiye açık bir piyasa ekonomisi, liberal bir sermaye hesabına sahip. Bu çerçevede para giriş ve çıkışları olabilir. Portföy yatırımlarındaki kısmi azalma geçicidir, küresel dalgalanmalar yatıştığında biz güçlü hikayesi olan nadir ülkelerdeniz. Türkiye dış şoklara karşı nispeten daha az etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor.”
Dış kaynak girişi yeniden başladı
Bakan Şimşek, küresel dalgalanmalar azaldığında yatırımcıların güçlü programı ve hikayesi olan ülkelere yeniden yatırım yapmak isteyeceğine dikkati çekerek, “Piyasalarda dalgalanmanın olduğu süreçte CDS’ler 380 civarına çıktı, bugün itibarıyla 330’un altına indi. Etkiler sınırlı ve geçici derken temenniden bahsetmiyor, gözlemlerimizden ve geçmiş deneyimlerimizden bahsediyoruz. Hazine’nin ikinci piyasadaki gerek uluslararası tahvil faizleri, gerekse içeride Türk Lirası tahvillerimizin fiyatlanmasında son dönemde iyileşme başladı, yani faizler de gerilemeye başladı. Türkiye’ye dış kaynak girişleri yeniden başladı, zaten fiyatlamalar da bunu yansıtıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Stratejik ürünler zarar görmedi
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, zirai dondan zarar gören çiftçilere sağlanacak desteklere ilişkin soruyu şöyle cevapladı: “Hububat, baklagil, yağlı tohumlar gibi stratejik ürünler çok etkilenmedi, özellikle bunun altını çizmek istiyorum. Elbette tarım sigortası olanların hasar tespitinden sonra paraları hemen verilecek. Geri kalanlar için Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olup da herhangi bir sigortası olmayanlarla ilgili Sayın Cumhurbaşkanı’mız açıkladı. Zarar gören mahsulün üretimi için şu ana kadarki harcaması, hasarı oranında karşılanacak. Böylece üretimin sürdürülebilirliği sağlanmış olacak.”
600 bin kamu işçisi için toplantı 24 Nisan’da
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kamudaki 600 bine yakın işçiyi ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinin hatırlatılması üzerine şu açıklamayı yaptı: “24 Nisan’da yeni bir toplantı yapılacak. Bu çerçeve içerisinde hassasiyetle süreci yürütüyoruz. Şu an bir şey söylemek için çok erken olduğunu düşünmekteyim.
Biz Bakanlık olarak da koordinasyon sorumluluğuna sahibiz. Burada iki tarafın getireceği rakamlar üzerinde belli ölçüde anlaşılacaktır. Özellikle ücretler, özlük hakları, sosyal yardımlar konusunda teknik heyetlerin çok ciddi çalışması var. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’müz bu heyetin içerisinde, her bir madde ince ince değerlendiriliyor, süreç bu şekilde ilerliyor.”
Tarifelerle ilgili ilk temaslar tamam
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ABD ile gümrük vergisi müzakerelerini karşılıklı anlayış içinde yapıcı şekilde gerçekleştireceklerini söyledi. Bu süreçte sürekli dinamik şekilde çalıştıklarını anlatan Bolat, “Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında ekonomiyle ilgili bakanlar olarak sürekli iletişim, istişare halindeyiz.
Biz yüzde 10 ilave gümrük vergisini hem hak etmediğimizi düşünüyoruz hem de beklemiyoruz. Ama bu noktada ABD ile müzakerelerimizi karşılıklı anlayış içinde, pozitif bir ortamda, yapıcı şekilde yapacağız. Bu konuda ilk temaslar yapıldı” dedi.
Diyarbakır’da petrol Trakya’da gaz
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da petrol ve gaz aramacılığı konusunda çok yönlü ve katmanlı bir süreç yürüttüklerinin altını çizdi. Bayraktar, “Gabar ve Sakarya Gaz Sahası’nın yanı sıra yeni sahalarda, yani keşiflerle alakalı çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Dolayısıyla bir taraftan üretimi arttırmak, bir taraftan da yeni keşiflerle bulduğumuz yeni rezervleri üretim rezervlerimize eklemek istiyoruz. Bu minvalde çalışmalar devam ediyor” dedi.
Geçen ay Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın ABD’de bir anlaşma imzalayarak, Diyarbakır’daki 4 sahada uzun vadeli strateji kapsamında yer alan konvansiyonel olmayan petrol ve gaz üretime yönelik bir ortaklık kurduğunu anımsatan Bayraktar, “2025 yılı içerisinde değerlendirme ve sahaya girip sondajlara başlayacağımız bir süreç yaşayacağız. Bu Türk petrol ve doğal gaz aramacılığında yeni bir merhale, yeni bir aşama. Diyarbakır’da petrol, Trakya’da gaz prospektinin olduğu, yani potansiyelinin olduğu bir arama programı üzerinde çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Yeni nesil araç yatırımları yolda
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’ye yönelik yatırımların devam edeceğini vurguladı. Bir yandan da mevcut markaların yeni nesil araç yatırımlarını hızlandırmaya dönük çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Kacır, “Bu yıl içerisinde mevcut markalardan ve yeni nesil araç yatırımlarından duyuruları yapacağız.
İhracatımızın neredeyse üçte ikisini gümrüksüz, serbest ticaret anlaşmalarıyla, Gümrük Birliği anlaşması ile yapma imkanına sahibiz. Bu avantajımızı elbette küresel yatırımcılar da biliyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’ye hem ülkemizdeki mevcut yatırımcılardan yeni nesil araçlar konusunda, hem de yeni marka yatırımları konusunda güzel haberler duyurmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.