«
  1. Anasayfa
  2. GENEL
  3. Çetin Ünsalan:  Bahane üretmeyin

Çetin Ünsalan:  Bahane üretmeyin

cetin-unsalan-bahane-uretmeyin-c6emUIgb.png

Ekonomide sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz açık. Her ne kadar bununla ilgili yaklaşımlar, ekonomi yönetimi düzeyinde akılların karışık olduğunu gösterse de, vatandaşın tamamına yakını meseleyi net bir biçimde yaşıyor.

Ekonomi yönetiminin aklının karışmasının nedeni ise, önce rakamlarla bir fotoğraf yarattılar, sonra da bunun gerçek olduğu konusunda halkı ikna edeyim derken, kendileri inandılar. Sorun şu ki, onların dışında meseleye inanan yok.

Tüm bu resim ortadayken, 19 Mart’ta İBB üzerinden başlayan tartışmalar ve yaşananlar da işe tuz biber ekti. Ardından da siyasetin her kanadında şöyle bir söylem gelişmeye başladı: Bu yaşanan olaylarla birlikte ekonomi kötüleşti.

İBB üzerinden yürütülen sürece inanırsınız ya da inanmazsınız. Herkesin kendi düşüncesine kalmış bir mesele. Ama ortada yaşanan sorunu buraya bağlamak hem doğru değil, hem de ekonomideki sıkıntıların sorumlusuna bahane üreten bir ortam yaratıyor. Nitekim bunu kullanmaya da başladılar.

Öncelikle İBB sürecinin ekonomik etkisi oldu mu? Elbette ve tartışmasız oldu. Zaten tartışmalı bir görünüm veren ülke, ekonomik düzlemde piyasaların daha çok belirsizliğe uğramasına, dövizi tutmak için daha çok para yakılmasına neden olurken, kaçan yabancıların ve hatta yerlilerin de etkisiyle sıkıntıları ağırlaştırdı.

Altını çiziyorum ki sadece sıkıntıları ağırlaştırdı. Sanki o güne kadar yapılan her şey doğruymuş, 19 Mart ile birlikte problemli bir hale gelmişiz gibi bir yaklaşım, bahane üretmekten ve sorunu küçümsemekten başka bir şey değildir.

Türkiye’de insanların sefalet endeksini aratmayacak ölçüde zorluk yaşadığı, iş bulamayanların işsiz sayılmadığı, çiftçinin, esnafın, sanayicinin para kazanamadığı, finansmana ulaşamadığı, emeklilerin ve çalışanların da satın alma gücünün her geçen gün eridiği bir süreci sadece 19 Mart ve sonrasına dayandıramazsınız.

Büyük bir programsızlık içinde, temenniler manzumesi üzerine kurgulanmış, rakam tutkusu içinde, sadece kumarhane ekonomisine ortam hazırlayan, bir taraftan da insanların giderlerini kısarken, daha çok vergi toplayan bu uygulama yıllardır ülkenin bir numaralı sorunudur.

Ekonomi yanlış yönetimlerle, hatta yönetimsizlikle, 5 yılda 5 merkez bankası değiştiren, keyfiyetin arttığı, dün doğru dediğine, ertesi gün yanlış diyen ve kurgulanmış cenahlar tarafından da her ikisinin de alkışlandığı büyük bir akıl tutulması yaşıyor.

Bu aşamada bütçe açığından faiz giderlerine son hız açılan bir kara delik, günü kurtarmaya çalışan bir ekonomi yaklaşımı, üreteni ürettiğine pişman eden bir ekosistem, önce vatandaşın, sonra da firmaların, yani reel sektörün yok sayıldığı bir anlayış içinde problemli halini derinleştiriyor.

Buna 19 Mart hamlesinin etkisi oldu mu? Elbette oldu. Ama sadece sorunu ağırlaştırdı, öngörülemezliği arttırdı, keyfiyet görüntüsünü perçinledi. Yoksa ekonomik sorunlarımız o gün ortaya çıkmadı. Kimse bu yaşananlara bahane aramasın ve işin temelini göz ardı etmesin.

[email protected]

Bir Cevap Yaz

admin Hakkında

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *