BMC’deki görevi devralır almaz şirketin mevcut projelerini detaylı şekilde incelediklerini belirten Fuat Tosyalı en heyecan verici olanının Altay Tankı olduğunu söyledi.
Lokasyon yanlış seçilmiş
Tosyalı, Altay Tankı ile ilgili o güne kadar gelişmelere, hikâyelere baktıklarını ve BMC’nin elinde bir Altay Tankı ihalesi olduğunu belirterek, “Ancak Altay Tankı’nın üretimi için Karasu’da başlatılan yatırımın lokasyon açısından doğru bir tercih olmadığını fark ettik” dedi.
Karasu’nun bu yatırım için uygun bir yer olmadığını tespit ettikten sonra harekete geçtiklerini öne süren Tosyalı, fabrikanın temel atma töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bulunması sebebiyle konuyu bizzat gidip kendisine anlattığını söyledi.
‘Sürdürülebilir değildi’
Savunma sanayii gibi yüksek teknoloji ve uzmanlık gerektiren bir alanda, üretim tesislerinin doğru yerde ve uygun koşullarda olmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Tosyalı, “Sürdürülebilir değildi. O kadar teknik insan, savunma sanayinin ekosisteminden çok uzak olan bir iş yerinde zorlama ile çalışması, yaşaması çok meşakkatli olurdu” dedi.
“Altay Tankı’nın gecikmesi de bundan oldu”
Diğer taraftan, savunma sanayiinde dışa bağımlılığın da ciddi riskler barındırdığını ifade eden Tosyalı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Savunma sanayinde aracı ürettiniz, motorda eğer yurt dışından herhangi bir markaya bağımlıysanız, her aldığınız motorda bir taahhütname veriyorsunuz. Elinizi kolunuzu bağlıyor. Neticede ülkemizde bundan çok çekti. Zaten Altay Tankı’nın akamete uğraması, gecikmesi de bundan oldu.
İlk prototip dizayn edilirken, başka menşeli bir tank motoru temin edilip kullanılacak diye düşünülmüş. Ondan sonra siyasi saiklerle karşı taraftaki yabancı motor tedarikçisi “Ben veremiyorum, devam etmiyorum” deyince bu sefer proje tekrar akamete uğramış.”
Bir Cevap Yaz