Başak Nur GÖKÇAM
Ulaşım sektörü, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel emisyonların yaklaşık yüzde 20’sinden sorumlu. Dünyada ulaşım için kullanılan enerjinin yüzde 95’inin fosil yakıtlardan karşılandığı biliniyor. Emisyon pay dağılımında yalnızca deniz taşımacılığının sorumlu olduğu oran ise yüzde 3. Çünkü gemilerde karbondioksit, metan ve azot oksit gibi ağır yakıtlar kullanılıyor. Bu durum; deniz taşımacılığının çevre ve sağlık risklerini artırmasına neden oluyor.
Bunun yanı sıra deniz taşımacılığının, küresel ekonomi açısından da önemi büyük. Hesaplamalara göre deniz taşımacılığı, dünya ticaret hacminin yüzde 90’ından fazlasını oluşturuyor. Bu nedenle deniz taşımacılığının yeşil dönüşümü, hem ekonomik açıdan büyük öneme sahip oluşu hem de çevre kirliliğine neden oluşu sebebiyle sürdürülebilir gelecek açısından gerekli. Peki sektörde karbon salımını azaltmaya yönelik neler yapılıyor? Hedefler neler?..
Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Örgütü, uluslararası deniz taşımacılığı kapsamındaki yeni emisyon azaltma politikalarını onayladı. Kaliforniya Üniversitesi (UCB) araştırmacılarının deniz taşımacılığı uzmanlarıyla yaptığı ankete göre sektörün 2030 yılına kadar belirli bir mesafede kargo göndermek için salınan karbondioksit miktarının bir ölçüsü olan nakliyenin karbon yoğunluğunda, yüzde 40’a varan bir oranda azalma görmesi bekleniyor. Ancak beklenti, sektörün 2050 yılındaki net sıfır hedefine ulaşamayacağı yönünde. Earth’s Future dergisinde beklentilerini yayınlayan araştırmacılar, bunun yerine 2008 seviyelerine göre yaklaşık yüzde 40 ila yüzde 75 oranında azalma elde edilebileceğini öngörüyor.
Kısa vadeli azaltımlar, yeşil enerji yatırımlarına bağlı
Çalışma kapsamında 2021 yılında 149 denizcilik nakliye uzmanıyla görüşen araştırmacılar; sektörde 2030 yılına kadar 2008 yılı seviyelerine kıyasla nakliyede yüzde 30 ila yüzde 40 oranında emisyon azaltımı olacağını öngördüklerini açıkladı. Ancak uzmanlar, tüm çabalara rağmen sektörün 2050 yılındaki net sıfır hedefine ulaşamayacağını tahmin ediyor. Araştırmacıların tahminlerine göre 2050 yılında sektörün ulaşabileceği emisyon azaltımı ortanı ise yüzde 40 ila yüzde 75 aralığında olacak.
Çalışmaya ilişkin açıklamada bulunan araştırmanın kıdemli yazarı ve UBC yardımcı doçenti Dr. Amanda Giang, “Operasyonel ve teknik önlemler sayesinde bu kısa vadeli azaltımları başarabiliriz ancak net sıfır emisyon için yeşil enerjiye de yönelmemiz gerekiyor” dedi.
Daha az deneyim, daha fazla iyimserlik
Araştırmada, denizcilik sektöründe 10 yıldan az çalışma deneyimine sahip olanların emisyon azaltımı konusunda en iyimser olanlar olduğu, 30 yıldan fazla deneyime sahip olanların ise en az iyimser olanlar olduğu ortaya çıktı.
Belirsiz zamanlarda kesinlik
Amonyak, rüzgâr ve alternatif yakıt kaynaklarının mevcut olduğunu veya üzerinde çalışıldığını belirten Çevre ve Sürdürülebilirlik Enstitüsü’nde doktora adayı ve çalışmanın ilk yazarı Imranul Laskar, “Ancak yeşil enerji filolarına geçiş, uzun vadeli bir yatırım olacak. Sektörün bu yatırımları yapabilmesi için biraz politika kesinliğine ihtiyacı var. Nakliye, küresel enerji dönüşümünü yönlendirebilir. Bu iyi bir haber hikayesi, ancak henüz her şeyi çözmüş değiliz” diye konuştu.
Bir Cevap Yaz