Üçüncü çeyrek sonuçlarıyla birlikte bankacılık, gayrimenkul, perakende ve telekom başlıklarında farklı hikâyelerin öne çıktığı görülmektedir. VakıfBank beklentileri aşan net kâr ve marj iyileşmesiyle pozitif ayrışırken, Akiş GYO’da net kâr yıllık bazda gerilemiş olsa da borçluluğun kuvvetli biçimde azalması dikkat çekmektedir. Koton cephesinde zayıf operasyonel görünüm ve finansman giderleri baskısı öne çıkarken, Turkcell güçlü faaliyet performansı ve yukarı revize hedeflerle öne çıkmıştır. Genel tabloda, yüksek finansman maliyetlerinin şirket kârlılıklarını ayrıştırdığı; nakit yaratımı, borçluluk ve marj kalitesi gibi kalemlerin fiyatlamalarda belirleyici olmaya devam ettiği değerlendirilmektedir.
Bankacılıkta Pozitif Sürpriz: VakıfBank Marj ve Ücret Gelirleriyle Güçlendi
VakıfBank, 2025’in üçüncü çeyreğinde 11 milyar 900 milyon TL net kâr açıklayarak piyasa beklentisinin üzerine çıkmıştır. Net kâr çeyreklik bazda %19 artarken, yılın ilk dokuz ayında toplam net kâr 42 milyar TL seviyesine ulaşmıştır. Bankanın özkaynak kârlılığı çeyrek içinde %17,8’e yükselmiş, yıl başından bu yana kümülatif büyüme %48’e erişmiştir.
Swap düzeltilmiş net faiz marjı, artan swap maliyetlerine rağmen %2,6’dan %3,1’e yükselerek 48 baz puanlık bir artış sergilemiştir. Çekirdek TL kredi–mevduat spreadindeki genişleme ve TÜFE’ye endeksli menkul kıymet getirileri marjı desteklemiştir; bu çeyrekte yaklaşık 20 milyar TL TÜFE geliri yazılmış, son çeyrekte de ek 15 milyar TL civarında katkı beklenmektedir.
Ücret ve komisyon gelirlerinde çeyreklik %19, yıllık %61 artış kaydedilmiş; ödeme sistemlerinden gelen komisyonların toplam içinde yarıdan fazla paya ulaşması, temettü dışı gelir tabanının güçlendiğine işaret etmiştir. Risk tarafında net maliyet 158 baz puandan 166 baz puana sınırlı yükselmiş; yaklaşık 19 milyar TL yeni tahsili gecikmiş alacak girişi görülmesine karşın güçlü tahsilat performansı ve 4 milyar TL serbest karşılık varlık kalitesini desteklemiştir.
Yıl geneli için marj artışı hedefine ilişkin bandın 100–125 baz puan seviyesinde korunması ve %20’li özkaynak kârlılığı hedefinin sürdürülmesi, son çeyreğe girilirken kârlılık görünümünün destekleyici olduğunu göstermektedir.
Gayrimenkulde Dengeli Operasyon, Düşen Borçluluk: Akiş GYO’da Net Kâr Geriledi
Akiş GYO, üçüncü çeyrekte 1 milyar 16 milyon TL gelir açıklamış; rakam tahminlere çok yakın gerçekleşirken yıllık bazda reel %4 artışa işaret etmiştir. Kira gelirleri yıllık %2,8 artışla 937 milyon TL’ye yükselmiş; bilet, sponsorluk ve diğer kalemler %17 artarak 79 milyon TL’ye ulaşmıştır. Brüt kâr marjı %75,8 ile geçen yıl seviyesine yakın seyretmiş; %20’lik gider artışına rağmen FAVÖK 689 milyon TL ile hafif pozitif bir tablo ortaya koymuştur. FAVÖK marjı %67,8’e sınırlı gerilemiştir.
Net kâr 425 milyon TL ile geçen yılın aynı dönemine göre %41 azalmıştır. Söz konusu düşüşte finansman giderlerinin 158 milyondan 5 milyona gerilemesine rağmen, net parasal kazançların 212 milyondan 49 milyona düşmesi ve 321 milyon TL’lik vergi gideri belirleyici olmuştur (geçen yıl aynı dönemde vergi tarafında gelir yazılmıştı).
Bilanço tarafında belirgin bir iyileşme dikkat çekmektedir: Net borç 1,53 milyar TL’den 778 milyon TL’ye gerilemiş, Net Borç/FAVÖK oranı 0,28 seviyesine inmiştir. Net aktif değere göre yaklaşık %52 iskonto ile işlem görmesi orta vade açısından potansiyel sunduğu değerlendirilirken, sonuçların genel olarak beklentilere yakın olması nedeniyle kısa vadede hissede nötr etkinin daha olası olduğu belirtilmektedir.
Perakendede Baskı: Koton’da Kârlılık Erozyonu, Nakit Üretimi Pozitif Ayrıştı
Koton, üçüncü çeyrekte 3 milyon TL net kâr açıklamıştır. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemindeki 332 milyon TL’ye göre belirgin düşüşe işaret etmektedir. Açıklanan net kâr piyasa beklentisi olan 17 milyon TL’nin altında kalırken, operasyonel taraftaki zayıflama ve finansman giderlerindeki %56 artış baskı yaratmıştır.
Gelirler yıllık reel %4 düşüşle 7,9 milyar TL’ye gerilemiş; yurt içi satışlar %6 küçülmüş, e-ticaret ve toptan kanallarda daralma görülmüştür. Uluslararası gelirler TL bazında %1 artmış; dolar bazında ise %20 büyüme kaydedilmiştir. FAVÖK 1,79 milyar TL ile yıllık %20 gerilemiş; FAVÖK marjı %27,1’den %22,6’ya düşmüştür. Diğer gelir/gider etkileri arındırıldığında düzeltilmiş FAVÖK 1,37 milyar TL, marj ise %17,3 olmuştur.
Nakit akışında ise olumlu ayrışma dikkat çekmektedir: 2025’in ilk dokuz ayında 1,63 milyar TL pozitif serbest nakit akışı üretilmiştir. İşletme sermayesi yönetimindeki iyileşme ve düşük yatırım harcamaları bu tabloyu desteklemiştir; kira yükümlülükleri düşüldüğünde serbest nakit akışının nötre yakın olduğu belirtilmektedir. Net borç 7,35 milyar TL’den 7,9 milyar TL’ye yükselmiştir. Yönetim, tek haneli reel gelir büyümesi, 14 yeni mağaza ve %50 brüt marj hedeflerini korumaktadır. Buna karşın mevcut sonuç seti kısa vade için olumsuz değerlendirilirken, uluslararası büyüme ve nakit üretiminin orta vadede kademeli toparlanma zemini yaratabileceği ifade edilmektedir.
Telekomda Güçlü Operasyon ve Rehberlik Artışı: Turkcell’den Pozitif Mesajlar
Turkcell, üçüncü çeyrekte 5 milyar 400 milyon TL net kâr açıklayarak piyasa beklentisini yaklaşık %7 oranında aşmıştır. Geçen yıl aynı dönemde açıklanan 19 milyar TL net kâr, Ukrayna satışından gelen tek seferlik 15 milyar TL etkisi içerdiğinden, bu unsur dışlandığında şirketin net kârının yıllık %32 arttığı görülmektedir.
Konsolide gelirler %11 reel büyüme ile 59,5 milyar TL’ye çıkmış; mobil tarafta faturalı ve M2M dâhil karma ARPU %12 reel artışla 404’e yükselmiştir. 569 bin faturalı abone artışı ve 270 bin ön ödemeli azalışı, paket terfilerinin ve faturalıya geçiş eğiliminin sürdüğüne işaret etmektedir. Fiber internette ARPU yıllık %17,3 artmış; dijital iş servislerinde %27, fintek tarafında %20 büyüme kaydedilmiştir.
FAVÖK 26,2 milyar TL ile yıllık %11 artmış; FAVÖK marjı %43,9 ile yalnızca 0,3 puan daralmıştır. Net borç 19,9 milyar TL’ye yükselse de Net Borç/FAVÖK 0,2 seviyesinde son derece düşük bir kaldıraç profiline işaret etmektedir. 5G ihalesi sonrasında yaklaşık 1,5 milyar dolar civarında yükümlülüğün son çeyreğe yansıyacağı belirtilmekte; ancak bilanço ölçeği ve nakit yaratımı dikkate alındığında bu kalemin yönetilebilir olduğu değerlendirilmektedir.
Şirket yıl sonu hedeflerini yukarı yönlü güncellemiş; reel gelir büyümesi beklentisi yaklaşık %10’a (önceki %7–9), FAVÖK marjı hedefi %42–43 bandına (önceki %41–42) çıkarılmış, yatırım harcamaları/gelir oranı ise %23’e (önceki %24) çekilmiştir. Bu çerçevede 12 aylık döneme ilişkin olumlu görünüm korunmaktadır.
Genel Değerlendirme: Seçicilik ve Bilanço Kalitesi Öne Çıkıyor
Açıklanan sonuçlar, yüksek finansman maliyetleri ve talep koşullarındaki dalgalanmaların sektörler arasında belirgin ayrışma yarattığını teyit etmektedir. Bankacılık tarafında marj, TÜFE gelirleri ve ücret–komisyon performansı kârlılığı desteklerken; gayrimenkulde borçluluk göstergelerindeki iyileşme ve iskontolu değerlemeler orta vadeli hikâyeyi canlı tutmaktadır. Perakendede gider enflasyonu ve kira baskısı kârlılığı törpülerken, nakit üretimi ve yurt dışı büyüme kanalları dengeleyici unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Telekomda ise ölçek, fiyatlama gücü, abone karması ve verimlilik odaklı yatırım disiplini sayesinde kârlılık kalitesi korunmaktadır.
Bir Cevap Yaz





