ABD ile Çin arasında uygulanan tarifelerin azaltılması kararının ardından piyasalarda hızlı bir toparlanma izlenmektedir. Dow Jones endeksi bini aşkan puanlarla yukarı yönlü harekete geçerken, yatırımcılar bu rallinin sürekliliği konusunda belirsizlik içindedir. Tarihsel veriler ışığında, piyasanın önündeki üç temel senaryo değerlendirilmektedir: V tipi bir toparlanma, daha derin bir geri çekilme veya yatay sürekli bir konsolidasyon.
Likidite Desteği Olmaksızın V Tipi Toparlanma Zor Görülmektedir
Geçmişteki V tipi toparlanmalarda, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) büyük çapta likidite sağlamasının belirleyici rol oynadığı görülmüştür. Pandemi döneminde yaşanan %35’lik sert düşüşün hemen ardından gelen keskin toparlanma, Fed’in bilanço büyüklüğündeki sıçramayla doğrudan ilişiklendirilmiştir. Aynı durum 2008 finansal krizinde de geçerli olmuş, piyasa daralma beklentisinden yeniden güçlü bir ekonomik toparlanma beklentisine geçmiştir.
Ancak 2025 yılında benzer boyutta bir parasal genleşleme gözlemlenmemektedir. Bu nedenle, V tipi toparlanmanın başlangıç koşulları eksik kalmaktadır. Bununla birlikte, bazı olumlu sinyaller de mevcuttur. Örneğin, S&P 500 şirketlerinin hisse başı gelir tahminleri artmaktadır. Mayıs ayında Microsoft, Meta, Apple ve Amazon gibi dev şirketler beklenenin üzerinde kâr açıkladı. Zayıf seyreden ABD dolanının ihracat gelirlerini yukarı çekmesi, enerji fiyatlarındaki düşüş ve faiz indirimi döngüsü ekonomik aktiviteyi destekleyen unsurlar arasında yer almaktadır. Buna rağmen, uygulanan yeni tarifelerin toplam ticarete etkisinin 2 trilyon dolar civarında olduğu ve GSYH’de %1,5’lik daralma yaratabileceği hesaplanmaktadır. Bu durum, V tipi toparlanma olasılığını azaltmaktadır.
Negatif GSYH Verileri Daha Derin Düşüş Senaryosunu Gündeme Taşıyor
2025 yılının ilk çeyreğinde ABD ekonomisinin negatif GSYH büyüklüğü kaydetmesi, 2001 ve 2008 yıllarında başlayan resesyonlarla benzerlik taşımaktadır. Bu yıllarda da ilk negatif GSYH verisinin ardından ekonomik aktivite daha da daralmış ve hisse senedi piyasalarında %50’ye varan kayıplar yaşanmıştır.
Ancak, bu senaryonun gerçekleşmesi için istihdam tarafından da teyit edilmesi beklenmektedir. Tarihsel veriler, negatif GSYH büyümelerinin ardından çoğu zaman işsizlik başvurularında anlamlı artışlar gözlendiğini ortaya koymaktadır. 2025 yılında ise henüz işsizlik başvurularında belirgin bir artış yaşanmamıştır. Bu da, derin bir piyasa düşüşü yerine daha yumuşak bir senaryoya alan açmaktadır.
Konsolidasyon Senaryosu Daha Gerçekçi Görülmektedir
Tarihsel örnekler, ani krizler sonrasında piyasalarda aylar süren yatay süyretlerin sıkça görüldüğünü göstermektedir. 1998 Asya finansal krizi ve 2011 Avrupa borç krizinin ardından piyasa %20’lik düşüşler yaşamış ve aylarca süren dalgalı seyrin ardından yeniden yükselişe geçilmiştir.
2025 yılı için de benzer bir senaryo gündeme getirilmektedir. Tarife kaynaklı belirsizliğin yarattığı sınırlı ekonomik daralma, ancak bir resesyon oluşmadan piyasanın bir süre yatayda seyretmesine neden olabilir. Faiz indirimi, enerji fiyatlarındaki gerileme ve düşük dolar seviyesi gibi faktörlerin piyasaya destek sunmaya devam ettiği gözlemlenmektedir. Bu çerçevede, piyasanın önündeki en olası senaryonun “konsolidasyon ve zaman içinde toparlanma” olduğu düşünülmektedir.
Bir Cevap Yaz