📝 Makale:
Bir alışveriş sitesine giriyorsun.
Sepete bir şey ekliyorsun. Fiyatı 3.000 TL.
Ama ekranın bir köşesinde küçük puntolarla yazıyor:
“Ayda sadece 250 TL x 12 taksit”
Bir an rahatlıyorsun.
3.000 değil, 250 gibi görünüyor artık.
Kredi kartına yükle, ay ay öde gitsin, değil mi?
İşte burada devreye “görünmez borç” kavramı giriyor.
💳 Taksitle alışveriş neden bu kadar tehlikeli olabilir?
Çünkü “küçük parçalar hâlinde ödeme” fikri, beynimizde alışverişin büyüklüğünü küçültüyor.
Gerçekte 3.000 TL harcadığımızı unuturuz.
Ve böyle 3-4 alışveriş biriktiğinde, her ay ödediğimiz “250 TL”ler toplamda dev bir yük olur.
📉 Taksitli alışverişin seni fark ettirmeden sıkıştırdığı 5 alan:
- Gelecek Gelirini Rehin Verirsin
Henüz kazanmadığın parayı bugünden harcamaya başlarsın. - Tüm Limitini Taksitlere Bağlarsın
Yeni bir ihtiyacın çıktığında kartta yer yoktur. - İptal Etmek Zorlaşır
Taksitli alınan ürünlerin iadesi prosedürlüdür. - Harcama Farkındalığını Zayıflatır
10 ürün 10 taksite girince, ayda ne kadar ödediğini bilemezsin. - Kredi Notunu Zedeleyebilir
Ödemeyi geciktirirsen sistemde iz bırakır.
💡 Gerçek şu:
Taksitli alışveriş, bir “kredi”dir.
Adı ne kadar yumuşatılırsa yumuşatılsın, sen borçlanırsın.
Ve borç, planlanmazsa seni özgürleştirmez — bağlar.
✅ Ne Yapmalı?
- Gerçekten ihtiyacın olmayan hiçbir şeyi taksitle alma.
- Peşin alabiliyorsan, peşin al.
- Taksit sayısı 3’ü geçiyorsa, kendine şu soruyu sor:
“Ben bu ürünü gerçekten karşılayabiliyor muyum, yoksa kendimi kandırıyor muyum?”
🧠 Son Söz:
Taksit, seni harcamaya değil, harcamayı unutmaya iter.
Ve en büyük borçlar, unutulmuş küçük borçlardan oluşur.
Finansal özgürlük; ne kadar kazandığın değil,
o parayla ne kadar az borçlandığınla ilgilidir.