📝 Makale:
“Ben çok borçlanmıyorum ki…”
“Her ay maaşım gelince yeniden sıfırlanıyor zaten…”
“Harcamalarımı karşılayabiliyorum, daha ne olsun?”
Bu sözler sana tanıdık geliyorsa, yalnız değilsin.
Çoğu insan bu cümlelerle kendini rahatlatır.
Ama gelin, şimdi biraz perdeyi aralayalım.
Kazandığın kadar harcıyorsan — birikim yapmıyor, yatırım yapmıyor, tasarruf etmiyorsan — aslında ayakta kalıyor ama ilerlemiyorsundur.
Bu durum tıpkı yerinde sayan bir koşucu gibidir.
Koşuyor gibi hissedersin, ama olduğun yerdesindir.
Enerji harcarsın, zaman geçer, ama hiçbir yere varamazsın.
🔍 Kazandığın kadar harcamak neden bir risk?
- Beklenmedik Harcamalara Karşı Korumaz.
Araban bozulduğunda, acil bir sağlık masrafı çıktığında ya da işinden ayrıldığında…
Kazancının tamamı zaten harcamaya gidiyorsa, kriz anında elinde bir şey kalmaz. - Geleceğini İnşa Etmez.
Bugünü kurtarıyor olabilirsin.
Ama 5 yıl sonra nerede olacaksın?
Eğitim mi alacaksın? Ev mi alacaksın? Yatırım mı yapacaksın?
Hiçbir birikim yoksa, bu sorulara verecek cevabın da olmaz. - Finansal Stres Sürekli Arkanda Gezer.
Her ay “yine yetiştirebilecek miyim?” baskısı altında yaşamak yıpratıcıdır.
Bir noktada yorulursun, özgüvenin kırılır, yaşam enerjin düşer.
📈 Ne Yapmalı?
- Kazancının en az %10’unu bir kenara koy. Az gibi görünse de, zamanla fark yaratır.
- Birikim yapmayı maaş geldiğinde değil, maaş gelmeden planla.
- Otomatik tasarruf talimatı oluştur. Gelir gelir gelmez önce “sana” ödeme yap.
- Küçük adımlar, büyük hedeflerin başlangıcıdır.
🧠 Son Söz:
Sadece kazandığın kadar harcamak, hayatta kalmak gibidir.
Ama birikim yapmaya başladığında, işte o zaman yaşamaya başlarsın.
Hayat, sadece günü kurtarmak değil;
geleceği kurgulamak, hayalini planlamak ve kendinle gurur duyacağın bir yol çizmekle ilgilidir.
Bir kenara 100 TL bile koyabiliyorsan, bu bir güçtür.
O güç büyür, seni dönüştürür.
Ve bir gün fark edersin ki:
Sen artık sadece çalışan değil, kendi geleceğini yöneten bir bireysin.
