«
  1. Anasayfa
  2. GENEL
  3. FÖŞ yazdı: TCMB’nin tatlı sürprizi üzerine güzellemeler

FÖŞ yazdı: TCMB’nin tatlı sürprizi üzerine güzellemeler

fos-yazdi-tcmbnin-tatli-surprizi-uzerine-guzellemeler-z2wZNVkt.png

TCMB Perşembe günü Yeni Şafak’ı şok eden bir kararla faizleri yükseltti. Piyasayı da beklediğim gibi %49 basit gecelik faizden fonlayarak, para politikasını iyice sıkılaştırdı. TCMB niye bu kararı aldı?  Kimse bana nedeni “enflasyon davranışlarında bozulma eğilimi gördü” ya da “iç talepteki yavaşlama enflasyon hedeflerine erişilecek patikada değildi” gibi PPK metninden copy/paste cevaplar vermesin. Hayvan terli yemiyor.  Kazın ayağı öyle değil. Öküz altında buzağıyı bulursak, TCMB’nin ne zaman faiz indirebileceğini de sezmiş oluruz. Makalenin özeti basit:  TCMB TL’yi uçurumdan çekti aldı, borçlu olanların da AMK.

TCMB yalnız eriyip giden döviz rezervlerinden değil, yeni politik şoklar ve  global kriz riskinden korkarak da faiz artırımı adımını attı.

Teknik boyutta, piyasada TL açığı olduğu için TLREF’nin %49 civarında oluşacağı yani ciddi dozda  fiili parasal sıkılaştırma yapılacak. Bu senaryoda, ortalama mevduat faizi TLREF, kredi faizi ise her ikisinin de üstünde oluşur.  Bu çok ciddi bir parasal sıkılaşmaya karşılık gelirken, kredi ve psikoloji kanalı üzerinden iç talebi kayda değer ölçüde frenler. Halk diliyle:  TL mevduattan çok kazanacaksınız, kredi almayı düşünüyorsanız, avucunuzu yalayacaksınız!

PPK kararından sonra faiz patikasını yeniden düşünmeliyiz.

İmamoğlu mini-devaluasyonun fiyatlama davranışları üzerindeki menfi etkisi çabuk dinmez. Ek olarak, Erdoğan’ın Bahçeli’nin uyarılarını hiçe sayarak lise ve üniversiteler tatil olduktan sonra CHP’yi kayyumlaştırma planını devreye sokması ihtimali de var. Rasim Ozan Kütahyalı’nın geçici  olarak gözaltına alınmasına neden olan “CHP’ye kayyum atanacak” sosyal medya paylaşımı Borsa’da panik yarattı.  Erdoğan’ın CHP’ye saldırıyı yeniden başlatması, önümüz yaz olsa dahi (turizm gelirleri TCMB rezervlerini besleyecek), sıcak paranın Türkiye’den uzak durması ve yerleşiklerin dövize kaçması sürecini yeniden tetikler.  Bir başka deyişle, artık bir sonraki toplantıda faiz indirimi beklemek de  makul değil.

TCMB’nin küresel kasırga ve içerde siyasi fırtına yatışıncaya değin politika faizlerini sabit tutması olasılığını göz ardı edemeyiz.

Gelelim PPK kararının psikolojik etkilerine.

Öncelikle, ekonomistlerin büyük bölümünün erken başladığını düşündüğü parasal gevşemenin  Erdoğan’ın emriyle gerçekleştiği ve otopilota bağlandığı beklentisini kısa sürede hafızalardan siler. Trump gibi, Erdoğan’ın da yarın ne yapacağını kestirmek imkansız,  ama yüksek olasılıkla artık istikrarlı TL’yi düşük faize tercih ettiği  ve bunun için bir bedel ödemeye hazır olduğunu iddia etmek mümkün.

Yine spekülatif olarak, Erdoğan’ın kendi kafasında siyasi yol haritasını şekillendirdiği ve en az 2 yıl seçimle uğraşmak zorunda kalmayacak bir çözüm yoluna kendini inandırmış olması da mümkün. Bu süre zarfında enflasyonla mücadelede eksik kalan ayak olan mali disiplini sağlamak için Şimşek’e dört başı mamur bir Vergi Reformu tasarısı hazırlatabilir.

Piyasalara döndüğümüzde, EĞER çok büyük politik şoklar yaşanmazsa mudilerin yeniden TL’ye döneceğinden eminim. Dövizde kalmanın maliyeti, özellikle turizm sezonunun TCMB’nin kuru kontrol etmesini çok kolaylaştıracağı bir dönem arifesinde, bu maliyete katlanılmaz.  Para Piyasası Fonları birden rağbet görmeye başlayacak.

Eğer jeo-politik risk sırf Trump’ın her gün değişen gümrük vergileri icraatı olsa (yanlış da olsa, biz de herkes gibi tarife diyeceğiz artık), Türkiye’nin global kasırganın ortasında Gelişmekte Olan Piyasalar’da (GOP) en güvenli liman olduğunu iddia ederdim. Sıralayalım gerekçelerimi:

  • İmamoğlu krizinde TCMB hem bağımsızlığını ilan etti, hem de kuru ustaca yöneterek rüştünü. Yabancı yatırımcıların bundan sonra Erdoğan’ın üretmesi mümkün politik fırtınalara TCMB’nin ek sıkılaştırma yoluyla tepki vereceğini görmüş olması lazım.
  • Güçlü TL politikası, maliye politikası dezenflasyona destek verecek şekilde disiplin altına alınıncaya kadar devam edecek, ve temel senaryomuzda yer aldığı şekilde yerleşiklerin TL’ye dönmesi akabinde TCMB rezervlerinin şişmesiyle de anlam kazanacak.
  • Enflasyonun yıl sonunda TCMB hedefine yakınsaması olasılığı doğdu. Ticaret Savaşları bizi olumsuz etkilemezken, yalnız enerji değil tüm sınayi emtia fiyatlarının gerilemesi cair açığın daralacağı anlamını taşır. Türkiye artık dışsal şoklara kırılgan değil.
  • Hisse senedi ve devlet tahvilleri İmamoğlu krizinden önce ucuzdu, şimdi adeta bedava.
  • Türkiye-ABD cephesinde olumlu gelişmeler var. İsrail basınına göre, Trump askerlerinin büyük bölümünü Suriye’den çekecek. Erdoğan’ın Suudi Arabistan’da Trump’le görüşmesi nerdeyse kesin, Mayıs’da Beyaz Saray daveti de gündemden düşmüş değil. Cevdet Yılmaz Trump yönetimiyle Halkbank pazarlıklarının başlayacağını ifade etti.  Özetle, Trump’ın dostluğunun eşsiz bir paye kazandığı bu dünyada, Erdoğan Putin ve Orban’la birlikte “ön sırada”.

Ancak, sıcak paranın kısa vadede Türkiye veya herhangi bir GOP’a döneceğinden hiç emin değilim.

Bunun nedeni Trump’ın gittikçe şımaran ve ilgi için her türlü yaramazlığı yapan bir çocuk gibi her gün daha delice fikirlerle ortaya çıkması. Bu konuyu son makalemde inceledim. Kısa bir paragraf arzedeyim:

Aynen bizde olduğu gibi, Trump da dolar değer kaybederse, dış ticaret açığının daralacağı ve ABD şirketlerinin ihracat pazarında rekabet avantajı kazanacağı düşüncesinde. Bu doğru değil, ABD’nin tasarruf oranı düşük kalıp da parası tüm dünya tarafından rezerv para olarak kabul edildikçe dış ticaret açığı kapanamaz.

Ama, andığım toplantının gerçekleşmesi dahi, döviz piyasasında kriz yaratır. Kim, bir devlet liderinin değerini düşürmekte israr ettiği para birimini tutmak ister ki?  Dolar satılır, kimse ABD hissesi ve devlet tahvili almaz. ABD devlet tahvili getirilerindeki yükseliş, tüm dünyada bir borç ödeme (temerrüt) krizi yaratabilir.

/*! This file is auto-generated */!function(d,l){“use strict”;l.querySelector&&d.addEventListener&&”undefined”!=typeof URL&&(d.wp=d.wp||{},d.wp.receiveEmbedMessage||(d.wp.receiveEmbedMessage=function(e){var t=e.data;if((t||t.secret||t.message||t.value)&&!/[^a-zA-Z0-9]/.test(t.secret)){for(var s,r,n,a=l.querySelectorAll(‘iframe[data-secret=”‘+t.secret+'”]’),o=l.querySelectorAll(‘blockquote[data-secret=”‘+t.secret+'”]’),c=new RegExp(“^https?:$”,”i”),i=0;i

TCMB’nin bu sürpriz kararının bireyler arasında İmamoğlu sonrası gösterilerin tetiklediği yüksek politik belirsizlik algısıyla  birleşip, özel sektör sabit sermaye yatırımları, konut ve otomotif satışlarında gerilemeye neden olması muhtemel. Yani, iç talep yavaşlayarak enflasyonu bir nebze frenleyecek.   Bakalım Sevgili Reis’im  siyasi hatalarının kucağına bırakacağı stagflasyona ne kadar dayanabilecek?

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone   olmak ister misiniz?  Abonelik koşulları için bize e-mail atın:  [email protected]

Bir Cevap Yaz

admin Hakkında

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *